Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilal uğruna, ya Rab, ne güneşler batıyor!
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker!
Gökten, ecdat inerek öpse o pak alnı değer,
Ey şehit oğlu şehit, isteme benden makber,
Sana ağuşunu açmış, duruyor Peygamber.
İstiklal şairimiz “Şehadet Mertebesini” anlatıp hislerimize tercüman oluyor. Bizler de, kahraman şehitlerimiz ve gazilerimizin emaneti devletimizi ve milletimizi her türlü işgal, tehdit ve darbe girişimine karşı canlarımız pahasına da olsa korumaya devam edeceğiz.
Tüm imkânsızlıklara rağmen milletimizin Çanakkale’de sergilediği birlik ve beraberlik ruhunu, Yüce Türk Milleti olarak gelecek nesillere aktarmak ve Türkiye Cumhuriyeti’ni muasır medeniyetler seviyesine çıkarmak için canla başla çalışmaya devam edeceğiz.
Bu vesileyle Şanlı Çanakkale Zaferi’nin 106. yıl dönümünü kutluyor ve vatanımız için canlarını feda eden şehitlerimizin manevi huzurunda tazimle eğiliyoruz.
Oğuz Şükrü ENER
Çankırı Cumhuriyet Başsavcısı